15 Mayıs 2015 Cuma

Bir Depresyon Nedeni Olarak, Ağrıdan Uyuyamamak

Yazacağım bir sonraki postun, affınıza sığınarak söylüyorum "dangalakça" yorumlar üzerine olmasını planlıyordum ancak şu an gündemimde başka şeyler olduğu için bu konuyu biraz erteledim.

Son 6 aylık durumumu özetlemek gerekirse, 6 ay önce olduğum (2.) ameliyattan sonra, bir süre ilaçlarımı kullanmamaya karar verdik, çünkü crohn'un tedavisinde kullanılan ve bağışıklığı tamamen baskılamaya yönelik ilaçlar ameliyat sonrası enfeksiyon riskini ciddi bir şekilde arttıracaktı. Ancak bu sürede benim sapık bağışıklık sistemim boş durmadı ve hastalık nüksetti. 1.5 ay önceki tahlillerimde her şey yolunda görünürken, 2 hafta önceki tahlillerim tamamen nüks yönündeydi. Zaten son 1 ayda -ve özellikle şu son 2 haftada- iyice artan ağrılarımdan da huysuz hastalığımın döndüğünü anlamıştık. 

Bugün Ankara'ya gelerek kendi doktoruma muayene oldum ve yeni tahliller yapıldı ve 2 hafta öncesine göre bütün değerlerin 2-3 katına çıktığını, anemiyi gösteren değer olan hemoglobinin de düşmeye devam ettiğini gördük. 
Bu kadar hızlı bir nüksün, etkisi de çok hızlı oldu. Ağrılar bir anda tavan yaptı, ateş ve halsizlik de genel durum haline geldi.

Buraya kadar anlattıklarım bir güncellemeydi. 

Ancak ben şu anki durumuma bakıp biraz sinirleniyorum yine. En az dangalakça bir yorum duymuş kadar sinirleniyorum.
Esasen at çiftliğine gitmekten tutun da, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrasının şahane bi konserini izlemeye varıncaya kadar dolu ve güzel geçirdiğim bir günün akşamında, Ankara'da uzun zamandır görmediğim arkadaşlarım beni dışarı çağırırken, evde, yatakta kendimi uyumaya zorluyorum! Yorgunum ve halsizim, ama bir o kadar da ağrı içindeyim. Ankara'da evinde kaldığım manevi annem dediğim, ki bir kardiyoloji profesörü olan insan kendini çaresiz hissetmesin diye odama kapandım, ve bunları yazıyorum. (Hatta tam ben bu kısmı yazarken elinde ütüyle ısıtılmış havlularla odama geldi. Ağrım varken yapılacak bir şey olmadığını, yardım istemediğimden değil, yardım edilecek bir şey olmadığından yalnız kalmaya çalıştığımı, yardım etmeye çalışanların çaresizliği karşısında onları ikna etmekte ne kadar zorlandığımı anlatmıştım zaten. Bir profesör bile çaresizce sıcak havluyla geliyorsa yanıma, başkaları karşısında siz düşünün halimi!)

Sinirleniyorum evet. Kendime sanırım. Ya da içime, beynime, bi yerlerime. Başınıza gelen boktan bir şeyde kimseye kızamadığınızı, tek sorumlunun kendiniz olduğunu ama kendi kendinize de bu durumdan çıkamadığınızı düşünün. Yetemediğinizi. Hayatta istediğim her şeyi başarırım derken,  çözümsüz durumdan, imkansız lafından nefret ederken bunu çözemediğinizi! Aptal bir matematik sorununun cevabını ısrarla bulamadığınızı, bir formülü ezberleyemediğinizi. Çözümün elinizde oldugunu biliyorsunuz ama bir türlü ulaşamıyorsunuz. Öyle bir kızgınlık. 

50 kilonun 170 boyun içinde saklı bütün çözüm. Nasıl bulamam!

1 yorum:

  1. Bir akşam serin serin sohbetlemiştik Edirne'de, bana çok güç vermiştin evil siblings hastalıklarımızdan konuşurken. Şimdi fark ediyorum postlarını, bir sinir patlaması da benden burda: http://bercikristin.blogspot.com.tr/2015/08/artrit.html. Kolaylıklar her bir şeyde.

    YanıtlaSil