10 Mayıs 2015 Pazar

Bir Tedavi Yöntemi Olarak, Öneri


Bir önceki postta burada yeri geldiğinde dedikodunuzu yapacağımı söylemiştim. İsim vererek rencide edecek değilim, ama çoğunuzun yaptığı bir yanlış yaklaşımdan söz etmek istiyorum. Sana da iyilik yaramıyor be diyeceğinize adım gibi emin olarak söylüyorum ki, o önerdiğiniz şeylerin birçoğu kocakarı ilacı, muhtemelen diğer kısmı da yanlış mantık yürütülmüş fikirler. Ve inanmazsınız, buna rağmen o dediklerinizin çoğunu denedim.

Aklıma geldikçe ekleme yaparım diye düşünüyorum ama şöyle bir özetlemek gerekirse;

1. Şunu Yesen/Yemesen...
Crohn, muhtemelen genetik bir bozukluğun çevresel faktörlerle birleşmesi sonucu ortaya çıkan bir hastalık. Bunu ben söylemiyorum, doktorlar söylüyor. Dolayısıyla bir gıda allerjisi değil. Yanlış beslenmeden kaynaklanma ihtimalini göz ardı etmiyorum, ama bu konuda kesin bir bilgi olmadığı sürece, katkı maddeli, hazır, paketli gıdalar dışında her şeyi yiyorum. Bu konuda sizin de hiçbir fikrinizin olmadığı düşünüldüğünde, bence daha fazla ısrara gerek yok :) Çevremdekiler, zaten benim kolay kolay abur cubur, şekerli gıdalar, cipsler yemediğimi, kola içmediğimi bilirler. Bunların dışındaki kısıtlamalar konusunda agnostik davranmayı seçiyorum; zararlı olduğu kanıtlanana kadar yemeye devam!

2. Doktorunu değiştirsen...
Bu öneri grubu da ikiye ayrılıyor. Birincisi hastalığın sürekli olarak aktif olduğunu gören ve bunda doktorun hatası olduğunu düşünen, ancak yerine önerebilecek başka bir doktor bilmeyenler. İkincisi ise bir şekilde bir gastroenterelogla yolu kesişmiş olanlar. İlk grubu geçiştirmek daha kolay oluyor, zira hastalığın ilerlemesinde daha doğrusu durmamasında doktorumun hiçbir etkisi yok. Olay tamamen benimle ilgili, gözümün önünde birçok hastayı iyileştirdi benim doktorum. İkinci grupla ise kapışmam an meselesi olabilir, zira uzun süre güvenebileceğim bir doktor bulmakta zorlandıktan sonra, hiç kusura bakmayın ama doktorumu size yedirmem! :) Anında savunmaya geçiyorum, doktorumun CV'sini ortaya dökmeye çalışıyorum. Bütün egosantirik şeylerin dışında, benimle ilgili bir karar vermeden önce, hem duygusal bağ kurmuş olması nedeniyle hem de fazlaca benimle ilgili düşünmüş olması nedeniyle kaçırdığı bir şey olmasın diye başka hekimlere danışan bir kadından bahsediyorum ben. Sırf onun takipli hastası olduğum için yıllarca Bolu'ya, ardından da Ankara'ya gidip geldiğim bir bağlılıktan söz ediyorum

3. Acile gidelim mi?
Biliyorum, karşınızda biri ağrı içindeyken ve hatta bazen ağrıdan ağlıyorken hiçbir şey yapmadan durmak zor. Ama kaçırdığınız bir nokta oluyor ki, eğer yapılacak bir şey olsa sizden önce ben söylerim/isterim. Hastaneye gitmek hiçbir zaman çözüm olmuyor, çünkü hiçbir doktor tam olarak ne olduğunu anlamadan o ağrı kesiciyi yapmıyor. Hatta, bir gün denk gelirseniz görürsünüz, ben de tahliller yapılmadan, röntgen çekilmeden ağrı kesici yapılmasına karşı çıkıyorum zaten. Dolayısıyla, eğer ben acile gidelim demiyorsam, bu ağrım olmadığı için değil, bazen hala dayanma sınırlarımın içinde olduğum için, bazen doktora gidip tahlil aşamasını bekleyemeyecek şekilde haddinden fazla ağrım olduğu için oluyor. Bu nedenle lütfen acil için benden işaret gelene kadar bekleyin ve her 15 dakikada bir sormayın.

4. Stresi Azaltsan?
Bu ilginç bir öneri işte. Öneren kişide otoimmün hastalıkların iyi kötü stresle tetiklendiğini bilecek bir alt yapı var evet. Böyle biriyle karşılaşınca en azından sıfırdan anlatmayacağım için memnun oluyorum. İnanın ben de stresli bir hayat istemiyorum ancak strese girmemeliyim derken, stresli miyim acaba şu an? peki ya şimdi? ya şimdi? diye strese girdiğimi düşünürsek çok da faydalı bir öneri olmadığı anlaşılıyor.
Avukatlığı bırakmak, meditasyon yapmak, küçük yerde yaşamak gibi önerilerin hepsi stresi azaltacak şeyler farkındayım, ancak daha sakin bir hayat yaşamak amacıyla Keşan'a taşınıp, başıma gelenleri gördükten sonra, kendi çöplüğümde bir standart yakalamanın daha faydalı olacağını anlamış bulunmaktayım.
Bana yavru köpeklerle dolu bir evde yaşamak dışında bir şey önerecekseniz, lütfen önermeyin :)

5. Bu Kadar Düşünme...
Hah bu en sevdiklerimden birisi. Düşünmediğim -ve daha önemlisi bundan bahsetmediğim- zamanlar hastalığın ortadan kaybolacağı yanılgısı... Şu yukarıdaki önerilerin hepsi iyi niyetle ve çaresizce söylenmiş şeyler. Ancak bu bana biraz bencilce geliyor. Hayatımın neredeyse tamamını kaplayan, her yönünü etkileyen bir hastalık söz konusuyken, bunu düşünmememi önermek, düşündüğünü belli etme demek oluyor. Sizin aksinize ben bundan kaçamıyorum, hatta ve hatta DÜŞÜNMEK ZORUNDAYIM. Bir yemeğe gittiğimizde, menüyü incelerken sizinki gibi sınırsız yemek seçenekleriyle karşı karşıya olmuyorum. Yemeğimi diyetime uygun seçmek ve dolayısıyla DÜŞÜNMEK ZORUNDAYIM. Kontolsüzce içtiğim günün ertesinde, sizin kadar hızlı toparlanamayacağım için ertesi günü DÜŞÜNMEK ZORUNDAYIM. Spor yaparken, eklemlerim zarar görmesin diye; gideceğim tatillerde soğuk taşınması gereken iğnemin gününü ayarlayayım diye, vücudumdaki herhangi bir değişikliğin crohn yüzünden olup olmadığını anlayayım, dolayısıyla da derhal  tedaviye başlamak gerekir mi diye hep DÜŞÜNMEK ZORUNDAYIM. Ve inanın size bahsettiğimden çok daha fazla düşünüyorum bunları. O yüzden lütfen bana düşünme demeyin, sinirleniyorum.

İyi niyetinize hayranım, gerçekten. Ben aynı durumda kalsam, ne yapardım bilmiyorum. Ama yanlış yaklaşımlar bazen iki taraf için de zor olabiliyor, biraz daha birbirimizi anlasak ve ben size daha da hayran olsam? :)

8 yorum:

  1. Söylenmeyecek, canını sıkan şeyler anlaşıldı. peki yardım edebileceğimiz şeyler var mı onları da söylesen bebik :) <3

    YanıtlaSil
  2. Merhaba, ben de bir crohnman im😄

    YanıtlaSil
  3. Merhaba,
    ben mevzu hakkında baya bilgi sahibiyim diye görüyorum açıkcası kendimi. Malum son 7 senedir crohn hastasıyım. Bu yüzden ilk maddeyle ilgili naçizane fikrimi belirtmek isterim:
    1. Evet bu bir alerji hastalığı değil ancak crohn hastalarının mutlaka yiyecek günlüğü tutmaları gerekir. Çünkü hepimizi rahatsız eden crohn'umuzu yerinde durmaz yapan yiyecekler farklı. Bunların dışında süt ve süt ürünleri, baklagil, patlıcan, ceviz tüketmemeye çalış. Bunlardan patlıcan ve ceviz yaralarını artırır diğerleri de genel olarak crohn hastalarına kötü geldiği bilinen yiyecekler en azından atak dönemlerinde
    Geride kalan tüm önerilerle alakalı hem fikiriz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba! Bahsettiğim tabii ki rahatsız eden yiyecekler değildi. Yoksa benim baş düşmanım ıspanak mesela :) lifsiz diyeti algılayamayıp bana sürekli sağlıklı diye salata ve sebze yedirmeye calısanlara lafım :)

      Sil
  4. Hahahaaa evet bu yazi iyi. En bombasi kocakari ilaclari ve bitkisel tedavi israrlari oluyor ben de doktorum bi de onca ilac kullanirken bi de otun copun katacigere toksik olma ihtimalini anlatamıyorum yardımsever sevenlerime. Ne ot cop kok varmis arkadas.... ama glutensiz besleniyorum mesela o ayri... sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben en çok Hastalığı'nla ilgili çok takıntılısın'cıları ve tamam tamam bahsetme'cileri seviyorum. Bahsetmeyince azalıyormuş meğer 🙈☺️

      Sil
    2. ben en çok istersen bi de psikiyatriye görünü seviyorum :) aldıgım antidepresanlar yüzünden zamanında bir de kolajenöz kolit olan, kansor aldım diye günde 40 defa wc ziyaretcisi olan zavallı ben istemem mi yaa bi ssri alıp azcık rahatlamayı.. gelmen kardeş öneri ile gelmeeeennnnn:)))

      Sil